CARVING

Ahşap ile uğraşmak, ona şekil vermek, oyma sanatı ile meşgul olmak hep aklımın bir köşesinde idi.

Yeni Zelanda’ya yerleştikten sonra  oradaki yerli halk Maori’lerin ana sanatlarının ahşap ve

jade (yeşim taşı) oyma olduğuna şahit oldum. 

Kesici ve delici silahlar, heykeller, semboller, kendilerine has motiflerle zengin bir alan.

Ayrıca da Yeni Zelanda’ya endemik carving için harika Kauri, Taraire, Kowhai vs. ağaçları mevcut .

Bazıları bataklıklarda 40.000 yıl bozulmadan kalmış.

Wood carving ıskarpelaçeşitleri ve yardımcı başka aletlerle elle yapılan bir sanat/zenaat.

Yeni Zelanda’da acaba bu işi kimden ve nereden öğrenirim diye araştırmaya başladım.

Rotorua’da bir carving school var. Onlara gittim ve dedim ki: “Ben öğrenciniz olmak istiyorum.”

Pakeha (yani beyaz ırk) müdür dedi ki: “Sizi öğrenci olarak kabul edebilmemiz için Maori kanı taşımanız lazım.” “Peki ama, siz pek Maori’ye benzemiyorsunuz?”

Bende % 5 Maori kanı var. Yani bir kaç nesil öncesi atalarımdan bir tanesi Maori imiş.

Zaten 8 adet öğrenci kapasitemiz var. Amacımız Maori’lere ata sanatımızı öğretmek ve onu yaşatmak.”

Çok bozulmuştum. Ama hak da vermiştim. Ne güzel de atölyeleri vardı.

Ne güzel insanlar, ne güzel eserler ortaya çıkarıyorlardı. Yılmadım devam ettim araştırmaya.

Kuzey adadaki bir kaç üniversiteye başvurdum ama, onlardan da olumlu bir bildirim alamadım.

2014 yılında Kerikeri’de yeni açılan Cumartesi pazarına gittik bir gün.

Sebze meyve, el sanatları satanlar, müzik, çay kahve. Insanların aynı zamanda sosyalleştikleri bir ortam.

Orada birisine rastladım. Elinde chisel ve mallet,bir tiki oyuyor.

“Merhaba, ben Kemal, Türk’üm.” “Ben de Israe, Maori’yim.” dedi.

“Ben de oyma yapmak istiyorum. Bana öğretir misin?”

Sordu: “Can you afford it?” Yani “gücün yeter mi?” diyor.

“Ne demek istiyorsun?” diye devameden sohbetimizin sonucunda ustamın ögrencisi oldum.

Haftanın iki, bazen üç günü, atölyesine gittim, onun aletlerini kullanarak ve

onun gösterdiği şekilde Maori Carving dünyasına adım attım.

Aynı sıralarda yavaş yavaş kendi alet edevatlarımı almaya başladım.

Büyük bir şevkle carving uğraşısına sarıldım. Her yaptığımın farklı bir şey olmasını istedim.

Kendimi çok tekrar etmek istemedim ve istemiyorum.

Ustamın dediğine göre ilk andan itibaren bendeki potansiyeli görmüş. Beni çok besledi, destekledi.

Hatalarımı düzeltti. Her yaptığımı övdü. Diğer insanlara tanıştırırken beni hep onurlandırdı.

Hatta önceki hayatımda Maori olduğuma inandığını da beyan etti. Her şeyi ondan ögrendim.

Bu arada hayatımızı simgeleyen 5,5 metre boyunda bir Totem de oydum.

Eserlerimden örnekler aşağıda.

Carving Resimler

© 2023 DünyaKazan